29 |
Kaynakları Genel Müdürlüğü oluşturulmalıdır.
Hatalı Sulama Çölleştiriyor : Günümüzde
dünyamız hızlı bir ısınma periyoduna girmiştir. Türkiye küresel ısınmanın özellikle su kaynaklarının zayıflaması, kuraklık ve çölleşme ile bunlara bağlı ekolojik bozulmalar gibi olumsuz yönlerinden etkilenecektir. Artan nüfusumuzun hem suya, hem
de tarımsal ürünlere olan ihtiyacı hızla artmaktadır. Sulama amaçlı barajlarımızdan yapılan kimi
sulamalar, drenaj sistemi olmadığından toprakları
tuzlandırmakta, tarımda kullanılamaz hale getirmektedir. Dünyada örnek proje olarak gösterilen
GAP bölgesi topraklarında-Harran Ovasında bu durum, belirgin bir şekilde görülmektedir.
Atık barajları ülkeyi zehirliyor: Milyonlarca
metreküp zehirli atığı saklamak için yapılan atık
barajları var. Madencilik ve kimyasal işlemlerden
arta kalan ağır metaller, siyanürlü bileşikler ve başka zehirli kimyasallar bu barajlarda saklanıyor. Her yıl çok sayıda atık barajı ya sızdırıyor ya da göçüp ardında biriktirilmiş tonlarca zehirli maddeyi çevreye
saçıyor. Ülkemizde de bunun örnekleri yaşanmaya başladı. Mersin Kapaklı’da böyle bir atık barajı hasar
görünce onlarca deniz kaplumbağası öldü. Şimdi de, Bergama-Ovacık’taki yasa dışı bir işletmenin 1.600.000 m3 hacimli atık barajı çevreyi tehdit ediyor. Bu barajın tasarımında taşkın debisi yanlış belirlendiğinden göçebileceği düşünülüyor. İşletmeden çekilecek yer altı suyu yanlış öngörüldüğü için bu
baraj 8 yıl yerine 3 yılda dolacak. Baraj gövdesinin
beklenen deprem yüklerinde heyelanlanıp
yıkılmasının olası olduğunu da TMMOB Odaları
gösterdi. Yine sözde barajı güçlendirmek için pasalar
önüne yığılıp yeraltı ve yüzey suyu tehlikeye atılıyor. Bergama-Ovacık atık barajı bir ilk örnek. Yasal engelleri aşabilseler bunun gibi bir çoğunu yurdun değişik yerinde kurmak üzere bekleyen çokuluslu şirketler var. Meclise gönderilen MADENCİLİK
YASA TASARISI da
bunların
önündeki tüm
engelleri yıkmak için; su havzalarını, zeytinciliği, tarımı, kültürel mirası, ören yerlerini, koruma alanlarını tehdit ediyor, bunlar koruyan tüm yasal hükümleri ortadan kaldırmayı amaçlıyor.
Hes’ler de Çevre Dostu Olabilirler...
Fırtına Vadisi örneğinde olduğu gibi, akarsu boylarında
|
planlanan “Hidro Elektrik Santralı” projelerinin aynı vadilerdeki doğa, kültür ve yaşam zenginliklerini tehdit eden nitelikleri “tek seçenek” değildir... Teknik olumsuzlukların olduğu havzalarda olduğu gibi, çevresel açıdan hassas olan havzalarda da Barajlı HES’ler yerine doğal akışlı (biriktirmesiz) HES’ler yapılmalıdır. Barajlar gibi çok önemli olumlu ve olumsuz çevresel etkilere sahip bütün projelerin planlanması nda, teknik, ekonomik, finansal, siyasi, çevresel ve toplumsal yapılabilirlik çalışmaları eksiksiz yapılmalıdır. Bu planlama sürecinde, mühendis ve mimarların yanında sosyal bilimciler, ekonomistler, doğa bilimciler ve fen bilimciler de görev ve sorumluluk almalıdır. Planlama raporları veya projeleri hazırlanmış olup henüz yatırıma dönüşmemiş olan tüm projeler, yeni önceliklere ve ilkelere göre mutlaka güncelleştirilmelidir. Barajlar gibi tüm önemli projelerin hazırlanmasından, uygulanmasından ve işletil mesinden tüm meslek grupları ve ilgili toplum kesimleri bilgi sahibi olmalıdır. Bunun sağlanmasında yatırımcının toplumu bilgilendirme, mesleki ve toplumsal katılımı sağlama sorumluluğu yanında, basının da haber alma ve toplumu bilgilendirme sorumluluğu bulunmaktadır.
“Insanları Yadsıyan Kalkınma” Kimin Için?:
İnsan ve çevresinden köklü değişimlere yol açan
|
29 |